Kayıp Araç Trafikten Nasıl Düşürülür?

Araç sahipleri için en korkutucu durumlardan biri araçlarının kaybolması veya çalınmasıdır. Böyle bir durumda, sadece aracın fiziksel olarak kaybı değil, aynı zamanda aracın resmi kayıtlarda aktif olarak görünmeye devam etmesi nedeniyle ortaya çıkan hukuki ve mali sorumluluklar da önemli bir sorun haline gelir. Kayıp veya çalınan araç, trafik sisteminde hâlâ kayıtlı olduğu sürece araç sahibine düzenli olarak motorlu taşıt vergisi borcu, trafik sigortası yenileme zorunluluğu ve aracın kullanımından kaynaklanan trafik cezaları gibi yükümlülükler yansıtılır. Bu durum, mağduriyetin katlanmasına neden olur ve aracın gerçekten kayıp olduğunun resmi olarak kabul edilmediği bir karmaşa yaratır.

İşte tam da bu noktada devreye giren ve kayıp araç trafikten düşürme olarak adlandırılan işlem, aracın trafik kaydının iptal edilmesini sağlayarak sahiplerinin bu sorumluluklardan kurtulmasına imkan tanır. Fakat bu işlem belirli prosedürlerin takip edilmesini, kayıp araç bildiriminin doğru ve zamanında yapılmasını ve ilgili kurumlarla koordineli çalışmayı gerektirir.  Bu süreçte Allianz ile kasko poliçeleri, araç sahiplerinin mağduriyetini azaltmaya yardımcı olur.

Kayıp ya da çalınan bir aracın trafikten düşürülmesi o aracın resmi trafik sistemindeki kaydının iptal edilerek araç sahibinin üzerindeki tüm yasal ve mali yükümlülüklerin sona erdirilmesini ifade eder. Bu işlem sadece bir formalite değil araçla ilgili doğabilecek cezai yaptırımlar, vergi borçları ve sigorta yükümlülüklerinden korunmak için atılması gereken kritik bir adımdır.

Özellikle araç kayıp işlemleri yapılmadığında sistemde hâlâ aktif görünen araç üzerinden hem trafik cezaları hem de motorlu taşıt vergileri işletilmeye devam eder. Bu durum hem hukuki açıdan hem de mali yönden araç sahibine uzun vadede ciddi sorunlar yaratabilir.

Bir aracın kaybolması ya da çalınması durumunda ilk yapılması gereken şey en yakın emniyet birimine başvurarak kayıp araç bildirimi yapmaktır. Bu bildirim sayesinde aracın sistemde "çalıntı" statüsüne geçirilmesi sağlanır. Emniyet güçleri tarafından tutulan tutanak, olayın resmiyet kazanmasını ve diğer işlemler için temel belge olmasına olanak tanır. Bildirim sonrasında aracın trafikten çekme işlemleri başlatılabilir ama bu süreçte noter, trafik tescil şubesi ve ilgili sigorta şirketleriyle de iletişim kurulması gerekir. Aracın çalınması sadece hukuki bir olay değil aynı zamanda hem trafik sistemi hem de sigorta şirketleri açısından sonuç doğuran ciddi bir durumdur.

Aracınız çalındıktan sonra hala sistemde aktif olarak göründüğü için başka biri tarafından kullanıldığında trafik cezaları yazılabilir. Bu durumda yapılması gereken cezanın geldiği tarihle çalıntı kaydının yapıldığı tarihin karşılaştırılmasıdır. Eğer ceza çalıntı bildiriminin ardından kesilmişse bu cezaya itiraz etme hakkınız doğar.

İtiraz için çalıntı tutanağı, savcılık kararı ve Emniyet tarafından hazırlanan belgelerle birlikte başvuruda bulunabilirsiniz. Özellikle araç trafik kaydı iptali yapılmadan gelen cezaların iptal edilebilmesi için resmi olarak yapılan kayıp bildirimlerinin eksiksiz olması gerekir.

Aracınız çalındığında, hemen gidip trafikten düşürme işlemi yapamazsınız çünkü bu işlem belirli bir prosedüre tabidir. Öncelikle emniyette tutanak tutulmalı, ardından savcılık dosyası açılmalıdır. Bu belgeler toplandıktan sonra araç sahibinin noter ya da trafik tescil şubesine başvurarak düşürme talebinde bulunması gerekir. Çalınan araba trafikten düşürme işlemi sırasında ilgili birim sizden araçla ilgili son sigorta poliçelerini, vergi ödeme dökümlerini ve ruhsat belgelerini talep eder. Aracın bulunduğu il veya ilçeye göre bazı belgelerin noter onaylı suretleri istenebilir. Süreç, birkaç haftalık bir zaman alabilir ve başvuru sahibi sabırlı olmalıdır.

Bir araç trafikten düşürülmediği sürece sistemde aktif bir taşıt olarak görünmeye devam eder. Bu da hem sigorta primlerinin yenilenmesini zorunlu kılar hem de vergi yükümlülüklerinin devam etmesine neden olur. Eğer trafik sigortası süresi dolmuşsa bile araç hala sizin üzerinizde göründüğü için yeni sigorta yaptırılmadığında cezai işlem uygulanabilir. Diğer yandan, bazı durumlarda kasko poliçesi çalınma durumlarını kapsam dışı bırakabilir. Özellikle araç bulunamadıysa bu durumu destekleyecek belgelerle birlikte sigorta şirketine başvurulmalı ve poliçenin detayları gözden geçirilmelidir.

Çalınan aracınız emniyet güçleri tarafından bulunursa sistemdeki "çalınmış" statüsü kaldırılarak araç sahibine teslim edilir. Lâkin bu aşamada aracın hasarlı olup olmadığı, üzerinde işlem yapılıp yapılmadığı ve yeniden tescil edilip edilemeyeceği değerlendirilir. Araç, yeniden trafiğe çıkarılmak istenirse eski ruhsat ve plakaların iadesi, araç muayenesi ve gerekli belgelerle başvuruda bulunulması gerekir. Eğer daha önce araç trafikten çekme veya kaydı iptal etme sürecine girmişse bu durumun tekrar açılması için ek prosedürler gerekir. Bazı durumlarda araç yeniden ruhsatlandırılırken eksper raporu da istenebilir.

Eğer aracınız çalındığında ruhsat da araçla birlikte kaybolduysa bu durumda araç zayi belgesi almanız gerekir. Bu belge, ruhsatın kayıp olduğunu resmi olarak belgelendirmek amacıyla verilir ve noter ya da trafik tescil şubelerinde işlemler için sunulur. Ruhsat olmadan yapılan trafikten düşürme işlemlerinde başvuru sahibinin kimlik belgesi, çalıntı tutanağı ve savcılık evrakları gibi belgeler yeterli olabilir. Süreçte belge eksikliği yaşanmaması için tüm evrakların güncel ve resmi kanallardan alınmış olması önemlidir.

İşlemler tamamlandığında çalınan araba sigorta poliçesi varsa devreye girer ve sigorta şirketi poliçe şartlarına göre tazminat sürecini başlatabilir. Fakat özellikle özel markalara ait sigortalarda, örneğin Ford kasko, kapsam dışı durumlar dikkatle incelenmeli ve başvuru süreci doğru yönetilmelidir.