Şirket Aracıyla Yapılan Kazalarda Bilinmesi Gerekenler
Şirket Aracı ile Yapılan Kazalar Nedir ve Hukuki Açıdan Nasıl Değerlendirilir?
Çalışanların görev esnasında işverenlerine ait veya şirket adına tahsis edilmiş araçları kullanırken trafik kazasına karışması durumu şirket arabasıyla kaza olarak adlandırılabilir. Bu tür kazalar hem iş hukuku hem de Borçlar Kanunu çerçevesinde çift yönlü bir sorumluluk doğurur: hem çalışan hem işveren hukuken sürecin tarafıdır. Kazanın meydana gelme koşulları değerlendirilirken, bu olayın görev sırasında mı yoksa şahsi bir kullanım esnasında mı gerçekleştiği büyük önem taşır.
Görev esnasında meydana gelen kazalarda çalışan genel kural olarak sorumlu tutulmaz. Ancak çalışanın kastı, ağır ihmali veya yetkisi dışında bir eylemi varsa zararın karşılanması talep edilebilir. İşveren ise Türk Borçlar Kanunu’nun 66. maddesi gereğince “adam çalıştıranın sorumluluğu” kapsamında üçüncü kişilere karşı doğrudan sorumlu olabilir. Bu nedenle şirket aracıyla kaza hukuki değerlendirme açısından çok katmanlı ve titizlikle incelenmesi gereken bir konudur.

Şirket Aracıyla Kaza Yapıldığında İlk Etapta Ne Yapılmalıdır?
Şirket aracıyla kaza yapmak durumunda ilk yapılması gereken olay yerinin güvenliğini sağlamaktır. Bu, hem sürücünün hem de çevredeki diğer bireylerin güvenliği açısından hayati önem taşır. Araç durumu mümkünse değiştirilmeden olay yeri güvenlik şeridiyle çevrilmeli, dörtlü ikaz lambaları yakılmalı ve reflektör kullanılmalıdır. Ardından kazaya karışan diğer taraflarla iletişime geçilmeli ve yaralanma ya da can kaybı gibi bir durum söz konusuysa derhal 112 Acil Yardım ve polis ya da jandarma bilgilendirilmelidir. Eğer kaza maddi hasarla sınırlıysa ve taraflar anlaşabiliyorsa kaza tespit tutanağı düzenlenebilir.
Kazanın hemen ardından şirket yetkilileri ya da filo yöneticileri bilgilendirilmelidir. Aynı zamanda çalışan kendi sağlık durumunu kontrol ettirmeli, görünmeyen bir travma ya da iç kanama riskine karşı tedbir amaçlı hastaneye gitmelidir. Bazı şirketler, kazadan sonraki 24 saat içinde kurum içi raporlama yapılmasını zorunlu tutar. Bu raporlama ilerleyen hukuki süreçlerde çalışanın kusur oranını etkileyebilir ve sigorta şirketlerinin değerlendirmesine dayanak teşkil edebilir.
Kasko poliçenizi
5 dakikada oluşturun.
Şirket Aracıyla Yapılan Bir Kazada Polis veya Jandarmaya Bildirim Zorunlu mudur?
Gerçekleşen kazaların trafik sigortası kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Olayın boyutuna göre kolluk kuvvetlerine bilgi verilmesi gerekebilir. Kazada yaralanma, ölüm, kamu malına zarar verme, alkollü sürüş ya da taraflar arasında anlaşmazlık bulunuyorsa polis ya da jandarmaya bildirim yapmak yasal zorunluluktur.
Bildirim yapılmadan olay yerinden ayrılmak, resmi tutanak düzenlenmeden kazanın bırakılması, sürücüye hem idari para cezası getirebilir hem de sigorta şirketlerinin hasarı karşılamamasına neden olabilir. Ayrıca kamuya ait bir araç direk, trafik lambası ya da başka bir altyapı unsuruna zarar verilmişse bu durum devlet malına zarar verme kapsamında değerlendirilir ve soruşturma konusu olabilir.
Polis ya da jandarma olay yerine geldiğinde alkol testi, kaza krokisi ve resmi kaza tespit tutanağı düzenleyerek süreci belgelendirir. Bu belgeler daha sonra sigorta başvurularında ve mahkeme süreçlerinde kullanılmak üzere delil niteliği taşır. Ciddi bir şirket aracıyla kaza yaşandığında resmi mercilere haber vermek hem hukuki hem de sigorta prosedürleri açısından büyük önem taşır.
Kaza Tespit Tutanağı ve Hasar Fotoğrafları Nasıl Hazırlanmalıdır?
Kazanın ardından yapılacak belge düzenlemeleri hasarın karşılanması ve hukuki sürecin doğru işlemesi açısından kritik öneme sahiptir. Eğer kazada taraflar arasında anlaşmazlık yoksa ve olay sadece maddi hasarla sınırlıysa resmi görevliler beklenmeden kaza tespit tutanağı hazırlanabilir. Tutanakta kazanın tarihi, saati, açık adresi, yol koşulları, hava durumu ve kazaya karışan araçların tam bilgileri eksiksiz olarak yazılmalıdır. Ayrıca sürücülerin imzaları ve varsa görgü tanıklarının beyanları eklenmelidir.
Tutanakla birlikte araçların kazadaki pozisyonlarını gösteren en az 6 farklı açıdan çekilmiş hasar fotoğrafları mutlaka eklenmelidir. Fotoğraflarda plaka numarası, araçların konumu, çarpma noktaları ve çevresel unsurlar net şekilde görünmelidir. Bu belgeler sigorta şirketlerine yapılacak başvurularda onarım bedelinin karşılanabilmesi için gereklidir. Eksik ya da hatalı belge sunulması durumunda kasko teklifi değerlendirmeleri olumsuz sonuçlanabilir ya da tazminat süreci uzayabilir. Bu nedenle tutanak ve fotoğrafların titizlikle hazırlanması kazaya karışan tüm taraflar için hukuki bir güvence oluşturur.
Şirket Aracının Sigorta Durumunu Kontrol Etmek Neden Önemlidir?
Her şirket aracı, trafiğe çıkmadan önce yasal olarak zorunlu olan araç sigortası kapsamında güvence altına alınmalıdır. Bu sigorta üçüncü şahıslara verilecek zararların karşılanmasını sağlar ve şirketin mali sorumluluğunu minimize eder. Ancak çoğu şirket sadece zorunlu trafik sigortası ile yetinmeyip isteğe bağlı kasko sigortası da yaptırır.
Kasko, şirket aracında oluşan maddi hasarların teminat altına alınmasını sağlar. Bu nedenle aracın sigorta poliçesi, kapsamı ve geçerlilik süresi düzenli olarak kontrol edilmelidir. Sigortanın süresi dolmuş ya da kapsam dışı kalan bir durumda meydana gelen kazalar şirket için büyük mali kayıplara neden olabilir.
Şirket Aracıyla Yapılan Bir Kazada Çalışan Hukuki Olarak Sorumlu mudur?
Bir çalışan, kendisine tahsis edilen şirket aracıyla görev sırasında trafik kazası yaptığında, bu olayın nasıl gerçekleştiği ve sürücünün davranışları, hukuki sorumluluğun belirlenmesinde belirleyici olur. Eğer çalışan görev tanımı içerisinde, şirketin bilgisi ve onayıyla araç kullanırken kaza yapmışsa genel kural olarak işveren bu kazadan sorumludur. Ancak sürücünün alkol almış olması, trafik kurallarına kasten uymaması, dikkatsizlik ya da şahsi işlerinde şirket aracını kullanması gibi durumlarda çalışan kusurlu sayılır ve zararın tazmini istenebilir. Aynı zamanda zarar gören üçüncü kişiler tarafından açılacak tazminat davalarında da çalışanın bireysel sorumluluğu gündeme gelebilir.
İşveren ile çalışan arasında yapılan araç kullanım sözleşmeleri, zimmet belgeleri ve iş güvenliği eğitimleri büyük önem taşır. Bu belgeler, çalışanın aracı hangi kapsamda ve sınırlar dahilinde kullandığını gösterir. Ayrıca şirketin araçlarının düzenli bakımını yapması, sürücülere gerekli eğitimi vermesi ve güvenlik önlemlerini alması gerekir. Aksi halde şirket aracıyla kaza yapmak durumunda şirketin de ağır ihmal nedeniyle sorumluluğu gündeme gelebilir. Bu tür bir durumda Allianz üzerinden sizlere yardımcı olacak tekliflere ulaşabilirsiniz.