Plakadan Araç Bulma

Plaka, bir aracın trafik içerisindeki kimliğini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Bundan dolayı bir plakanın kime ait olduğunu öğrenme arzusu genellikle çeşitli olaylar sonucunda doğar. Örneğin, bir trafik kazasında karşı tarafın olay yerinden kaçması, yanlış park edilen bir aracın uzun süre aracınızın çıkışını engellemesi veya hukuki bir takibin parçası olarak plakadan araç sahibini bulma gerekebilir. Bu gibi durumlarda birçok kişi elindeki plaka bilgisi ile doğrudan araç sahibine ulaşabileceğini düşünür.

Türkiye’de yürürlükte olan 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında araç sahibine ait bilgiler, yani ad, soyadı, adres ya da telefon numarası gibi kişisel bilgiler üçüncü şahıslarla paylaşılamaz. Bu bilgilere yalnızca yasal yollarla ve resmi yetkililer aracılığıyla ulaşılabilir. Emniyet müdürlükleri, trafik şubeleri, savcılıklar ve mahkemeler gibi yetkili merciler gerekli görülmesi halinde plaka üzerinden araç sahibini tespit ederek süreci başlatabilir. Kimi zaman trafik kazalarında karşı tarafın bulunmaması durumunda tutanakla birlikte emniyete başvurmak gerekebilir. Böylece araç sahibi sistemden sorgulanarak olayın adli süreci başlatılır.

Hukuki danışmanlar ya da avukatlar ise mahkeme kararıyla bu bilgilere ulaşabilir. Bu özellikle maddi veya manevi tazminat davalarının açılmasında kritik bir öneme sahiptir. Aynı zamanda bazı durumlarda noter kanalıyla yürütülen resmi işlemlerde de plaka sahibi tespiti yapılabilir. Fakat unutulmamalıdır ki hiçbir birey kendi başına, sadece plaka bilgisini kullanarak herhangi bir kamu kaynağından araç sahibinin kimliğine ulaşamaz. Hukuki bir süreç başlatmayı düşünüyorsanız, ilgili işlemler öncesinde aracın kasko teklifi hakkında bilgiye sahip olmanız gerekebilir. Çünkü bazı durumlarda bu belgeler olayın detaylarını belgelemek için önem kazanabilir. Bu konuda gereken desteği Allianz üzerinden alabilirsiniz.

Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte araç takibi, güvenlik ve trafik denetimi açısından çok daha sistematik hale gelir. Şehir merkezlerinde ve otoyollarda kurulu olan MOBESE kameraları ve Plaka Tanıma Sistemleri (PTS), araçların belirli noktalardan geçişlerini tespit eder ve bu bilgileri dijital veri tabanlarında depolar. Bu sistemler özellikle kayıp araçların bulunması, suç unsurlarının tespiti veya trafik ihlallerinin kanıtlanması gibi durumlarda etkin biçimde kullanılır.

Fakat bu verilere erişim yalnızca emniyet güçleri ve yetkili adli merciler aracılığıyla mümkündür. Yani bir bireyin sadece plaka bilgisine dayanarak bir aracın anlık konumunu öğrenmesi mümkün değildir. Bunun temel nedeni konum bilgisinin de kişisel ve hassas veri sayılmasıdır. Örneğin bir aracın çalınması durumunda, araç sahibi emniyete başvurarak olayla ilgili detayları verir ve sistemde kayıtlı olan son geçiş noktaları üzerinden araç takibi yapılmaya başlanır. Bu süreçte plaka tanıma sistemleri aktif olarak kullanılarak plakadan araç konumu bulma için aracın geçtiği güzergahlar belirlenir. Söz konusu sistemlerin işleyişi adli prosedürlere bağlıdır ve bireysel başvurularla doğrudan işlem başlatılamaz.

Bireysel araç sahipleri için farklı bir çözüm olarak GPS araç takip cihazları vardır. Araca yerleştirilen özel donanım sayesinde, bu cihazlar aracın konumunu anlık olarak takip edebilir. Araç sahibi bu cihaza ait mobil uygulama ya da internet portalı üzerinden aracının nerede olduğunu kolaylıkla görebilir. Özellikle filo yönetimi yapan işletmeler veya yüksek değerli araç sahipleri bu tür teknolojilere sıklıkla başvurur.

Araçların çalınma ya da kaybolma riskine karşı büyük bir avantaj sunan bu sistemler hem güvenlik hem de operasyonel verimlilik açısından tercih edilir. Bireyler araçlarının güvenliği konusunda adım atarken aynı zamanda araç sigortası gibi sigorta işlemleri sırasında bu tür teknolojik ekipmanlara sahip olup olmadıklarını da beyan ederek poliçelerinde çeşitli avantajlar elde edebilir. 

Plaka üzerinden bir aracın markası ve modeli gibi teknik bilgilerine ulaşmak Türkiye’de diğer bilgilere göre daha mümkün olan bir işlemdir. Her ne kadar araç modeli de belirli ölçüde özel bilgi kapsamında değerlendirilmesi de çeşitli yollarla bu bilgiye erişim sağlanabilir. Özellikle ikinci el araç alım satımı yapacak bireyler için plaka üzerinden araç modeli, motor hacmi, tescil tarihi ve varsa geçmiş hasar bilgileri gibi detayların öğrenilmesi büyük önem taşır. Bu bilgiler yalnızca güvenliği değil aynı zamanda ekonomik bir yatırım kararını da doğrudan etkiler.

Plakadan araç modeli öğrenmenin en yaygın yollarından biri e-devlet plakadan araç bulma hizmetidir. Bazı sorgulama platformları ya da uygulamalar, sigorta firmalarının veri tabanlarıyla entegre çalışarak araç bilgilerini görüntüleyebilir. Aynı şekilde Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) üzerinden 5664 numarasına gönderilecek kısa mesajlarla da araç hakkında geçmiş kazalara ve araç tipine dair detaylı bilgi alınabilir. Örneğin “HASAR boşluk PLAKA” formatında gönderilen bir SMS aracın modelini, markasını ve varsa geçmiş kazalarını gösteren bir mesajla yanıtlanır. Bu sorgular genellikle ücretlidir ve mobil operatörler tarafından faturalandırılır.

Bilgiler sadece ikinci el alım satım işlemlerinde değil aynı zamanda trafik sigortası yaptırmak isteyen bireyler için de büyük önem taşır. Çünkü sigorta primleri aracın markasına, modeline, üretim yılına ve geçmişteki hasar durumuna göre değişiklik gösterebilir. Doğru bilgiye ulaşmak uygun bir poliçe teklifi almak açısından temel bir adımdır. Sigorta primleri hakkında en net bilgiye Allianz üzerinden rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz.